Pembe Mezarlık
Tenin sinmiş yastığıma
Dün gece, terk etmeden önce
İçimde bıraktığın acıyla,
Kokunla uyudum bu gece
Pembe bir mezarlık gördüm rüyamda
Âşık cesetler şekerden tabutta
Gezinirken ciğerim doldu bir anda
Çürük çilek kokusuyla
Kalbi atan ölü bedenlerdi hepsi
Hepsinin başında birer ölüm perisi
Soluk birer pembe gül kokluyorlar,
Karanlıkta
Affet, bu gece ölmek istedim,
Pembe bir mezarlık olmak istedim,
Karanlığı elimle bölmek istedim,
Seni çok özledim!
Çok istedim bu gece kendimi asmak,
Ellerimle kendi mezarımı kazmak;
Elimden gelen oturup evimde
Sana şarkılar yazmak…
Pink Graveyard
Your skin had permeated into my pillow
Yesterday night, before you’d left me
Tonight I’ve slept with the pain you left inside me
And the smell of you with me
I’ve dreamed a pink graveyard
With lover corpses in coffins made of sweets
While I wandered my lungs suddenly filled
With the smell of decayed strawberries
They all were dead bodies whose hearts beat
Each one of them had a banshee nearby
Each smelt a wilted pink rose,
In the darkness
Forgive me, I’ve wanted to die tonight
I’ve wanted to become a pink graveyard
I’ve wanted to block the darkness with my hand
I’ve missed you so much!
I’ve wanted so much to hang myself tonight,
To dig my own grave with my hands
What I’m only able to do is
To sit in my home and write you songs…
Met dank aan Yvonne Heslinga voor het wijzen op dit mooie lied 🙂